Ne yalan söyleyeyim, Kılıçdaroğlu ve Chp yöneticilerini doğrulukları, cesaretleri ve ilkelerine sahip çıkmaları yönünden tebrik ediyor, kutluyorum.
Apaçık bir şekilde davranıyorlar, içleri dışları bir, takiyye yapmıyorlar.
Bu tutumları yaklaşık üç dört aydır devam ediyor. Daha önceleri takiyye yapmaya çalıştılar; fakat beceremediler. Çünkü makyaj tutmadı, patır patır döküldü, asıl yapı; kendilerine aykırı olan ilave eklemeleri kabul etmedi.
Bu durum karşısında, kısa zamanda aslına döndüler, gerçek niyet ve amaçlarını çekinmeden, korkmadan, hiç bir eleştiri ve tehtidi dikkate almadan mertçe(!) meydanlara çıktılar.
Asıl niyetlerini ortaya koymalarını, yapacaklarını açıklamalarını taktir ediyoruz; çünkü hedeflerini bilince, ona göre tavır belirlemek, önlem almak, mücadele etmek daha kolay olacaktır.
Bu hal, ülke ve beka açısından çok tehlikeli olsa da, gerçekleri net görüp önlem almamız yönünden faydalı olmaktadır.
Asıl sorunu, Chp ile ittifak yapan, tüm değerlerinin zıddına bu partinin ittifakına yamanan, fakat bir türlü dikiş tutmayan partiler oluşturuyor.
Kılıçdaroğlu eğmeden, bükmeden HDP'nin taleplerine cesurca cevap veriyor.
Ülkeyi bölme anlamına gelen özerklik, yerel, özyönetim hedeflerini herkese rest çekerek, gür sesle dünyaya ilan ediyor.
Devamında katil Demirtaş'ın, Gezi olayları sorumlusu Kavala'nın ve tüm KHK'dan içeride olan fetocü, pkk'lı teröristlerin serbest bırakılacağını ve iadei itibar yapacaklarını deklare ediyor.
YPG/PYD'nin bir terör devleti kurma hedefleri haklı görülüyor, yurt dışındaki askerimizin yurt içine çekilmesi planlanıyor.
İstanbul sözleşmesini yeniden getirme, iğrençlik olan LGBT' lere haklar verileceği iştahla ilan ediliyor.
Devasa yatırımlar durdurulacak, intikam dönemi başlayacak.
Pekâlâ CHP-PKK ittifakı ile oluşturulan bu korkunç ihanet ve düşman planlarına eklemlenen, kılıçlarını sallayan, cazgırlık yapan, gönüllü bezirganlık yapan İslamcılara, ülkücülere, Atatürkçülere ne demeli?
Göbekten öyle bir bağlanmışlar ki , arasıra mızıkçılık yapan, itiraz eden, oynamam diyen biri çıkarsa; hemen uyarılır, kulakları çekilir, fırça atılır ve susturulur.
Sonuç olarak: yapacakları ihanetleri, düşmanlıkları açıkça söyleyen bir CHP varken; hayır öyle demek istemedi, niyetleri şu şekilde, birlikte karar verip yöneteceğiz diyen çaresiz, hipnotize olmuş, dondurulmuş , bizim mahallenin insanları dediğimiz; kopan ve ayrılan düşkünlerin davranış ve tutumları saç baş yoldurtuyor.
Neredesin akıl? Neredesin feraset? Neredesin özgür irade! Neredesin millî ve manevî değerler?
Uzun süreli, zoraki izne çıkarılmış olmalı.
FACEBOOK YORUMLAR